Ana içeriğe atla

Akademik algoritma ve akademisyen halleri*

Fransız sosyolog Pierre Bourdieu’nün klasik eseri “Homo Academicus” nihayet Türkçeye kazandırıldı. Bu zorlu işin üstesinden gelen Nazlı Ökten, Arzu Nilay Kocasu ve Eren Gülbey’i kutlarım. Çeviriye yardımcı olan bir ekip daha var. Hepsine teşekkürler. Çevirmenlerin onca yardımcı notuna rağmen Türkçe okuması bile oldukça meşakkatli olan bu metnin orijinalini kavramak, Allah bilir, ne kadar ön bilgi gerektiriyordur. Sadece Fransızca bilmekle çevrilecek bir metin gibi görünmüyor. Bu metnin herhangi bir Fransız akademisyen için bile “ağır” olduğunu düşünüyorum. Türkçesi de öyle; ama çevirmenlerimiz, eksik olmasınlar, bizi yalnız bırakmıyorlar. Kitap, benzerlerine göre mümkün mertebe akıcı çevrilmiş.


Homo Academicus
P. Bourdieu
Çeviri: N. Ökten, A.N. Kocasu, E. Gülbey
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2021

* Yıldız, T. (2013). Akademik algoritma ve akademisyen halleri. Bilim ve Gelecek, 210, 90-91. (.PDF)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Steven Pinker'in Boş Sayfası*

Harvard'lı profesör Steven Pinker'in çağımızda insan doğasının nasıl çarpık anlaşıldığından ve bu duruma biliminsanlarının nasıl katkılar sağladığından uzun uzun dem vurduğu kitabı Boş Sayfa, öyleymiş gibi bir ağırlığa sahip görünse de, aslında bir genetik-çevre tartışması kitabı değil. Bu kitap, genetik literatüründeki son 50 yıllık olumlu değişimin halen nasıl görmezden gelindiğinin -biraz da muhafazakar bir üslupla- altını kalınca çizen, eğlenceli bir kitap. Boş Sayfa Steven Pinker Çeviri: M. Doğan Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, 2010 * Yıldız, T. (2013). Steven Pinker'in Boş Sayfası. Altüst, 9 , 63. ( .PDF )

Türkiye'de yapay zeka (Video)

  Eğitim Gündemi Moderatör:  İbrahim Hakan Karataş Konuk: Tolga Yıldız İlke Vakfı  aracılığıyla

Dijital teknoloji bağlamında insan ve öğrenmesinin psikolojisi üzerine*

Bu metni nerede okuduğunuzu bilmem imkansız ama şundan eminim: Evinizde, parkta, kütüphanede, okulda, arabada, uçakta, gemide, her neredeyseniz, çevrenizi elektrik enerjisi taşıyan kablolar sarmış durumda. Hatta bazıları ışık iletiyor. Çevrenizdeki makineler bu enerjiyle çalışıyor. Çoğumuz, çalışırken, eğlenirken, öğrenirken bu makinelerden bazılarıyla doğrudan ve/ya devamlı olarak temas halindeyiz. Evet, bilgisayarlar, ekranlar, dolayısıyla çipler her yerde. Bugün yeni doğanların ilk gördüğü şeylerden biri doğumhanelerdeki bilgisayarlar ile saniyede onlarca defa yanıp sönen milyonlarca minik renkli ampulden oluşan ekranları. Bugün bebekler, daha anne karnındayken, doğal sesler kadar hoparlörler tarafından oluşturulan sesleri de duyuyor; doğrudan bir müzik aletinden gelen seslerden çok, genellikle bir telefon ya da televizyondan gelen seslerle ilk müzik deneyimini yaşıyor. Birkaç kuşaktır insanlar, makinelerin domine ettiği bu çevreye daha doğmadan maruz kalmaya başlıyor. Hepimiz her a