Kayıtlar

Education etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Tüm ulusların oyuncuları, birleşin: CAS’ın “Filler ve Karıncalar” yorumu üzerine*

Resim
Yaşar Kemal’in 1977’de yayımlanan Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca’sı, yazıldığı dönemin politik atmosferini aşarak, iktidar mekanizmalarına, sömürünün doğasına ve kolektif direnişin imkânlarına dair güçlü bir alegori sunar. Çocuk edebiyatı formatının sınırlarını zorlayan bu metin, fillerin (zorba iktidar/emperyal güç) karıncalar (emekçi halk/sömürülenler) üzerindeki tahakkümünü, kültürel asimilasyon çabalarını (filce öğrenme zorunluluğu, “her karınca bir fildir” propagandası ) ve bu düzene karşı filizlenen direnişi (Kırmızı Sakallı Topal Demirci ) masalsı bir dille işler. Cihangir Atölye Sahnesi’nin (CAS) Arzu Gamze Kılınç uyarlaması ve yönetimiyle sahneye taşıdığı Filler ve Karıncalar (2025), bu edebi ve politik mirası günümüz seyircisi için yeniden yorumlarken, CAS’ın kendi özgün tiyatro anlayışıyla da dikkat çekici bir diyalog kuruyor. Bu yorum, metnin alegorik yapısını korurken, onu psikolojik gerçekçilikten uzak, ritüelistik ve koreografik bir sahne diline tercüme...

Yeni bir bilinç inşa etmek: Vygotsky’nin psikolojik gelişim teorisi ve diyalektik yöntemi* (Kitap)

Resim
Sovyet psikolojisinin öncülerinden ve Batı eğitim düşüncesini derinden etkileyen, 20. yüzyılın en etkili Marksist psikoloğu Lev Vygotsky, insan zihninin yalnızca biyolojik bir program olmadığını; aksine toplum, kültür ve dil ile etkileşim içinde şekillendiğini göstererek psikoloji ve eğitim anlayışını kökten değiştirmiştir. Tolga Yıldız bu kitapta, Vygotsky’nin sosyo-kültürel teorisini ve diyalektik yöntemini çağdaş bir bakış açısıyla, akıcı ve anlaşılır bir dille ele alıyor. “Yakın Gelişim Alanı,” dil–düşünce ilişkisi, kültürel araçlar ve gelişim krizleri gibi temel kavramları günümüzün pratik sorunlarıyla birlikte tartışıyor. Eğitimden sanata, dijital teknolojilerden terapiye uzanan geniş bir alanda, Vygotsky’nin fikirlerinin nasıl somut karşılıklar bulduğunu örneklerle ortaya koyuyor. Psikoloji ve eğitim profesyonellerinin yanı sıra ebeveynler, öğrenciler ve insan zihninin toplumsal köklerini anlamak isteyen herkes için bir başvuru kaynağı olan bu kitap, bireyin potansiyelini gerçek...

“Tiyatroyu tiyatrodan kurtarmak”: Pedagoji, piyasa ve henüz kurulamamış bir dünya üzerine*

Resim
Tiyatro yalnızca tiyatro metinleriyle, sahne teknikleriyle ya da oyunculuk egzersizleriyle yapılamaz. Oyunculuk, yönetmenlik, dramaturji ve sahne tasarımı gibi disiplinler, kendi iç tekniklerinin çemberinde kalarak ne serpilebilir ne de derinleşebilir. Tiyatronun varoluşsal hamuru, disiplinler arası bir karmadır: Bedenin anatomisi ve fizyolojisi, sesin akustik prensipleri ve mekânın mimari mantığı, canlandırılan karakterin psikolojik katmanları ve içinde yaşadığı hikâyenin sosyolojik dokusu, üretim için gereken malzemenin ekonomisi ve sanatların binlerce yıllık tarihi—bütün bu bilgi alanları, tiyatronun düşünme ve yapma biçimlerinin ayrılmaz, asli parçalarıdır. Buna rağmen bugün Türkiye’de, gerek köklü devlet konservatuvarlarında gerekse bir sektör haline gelerek hızla çoğalan özel kurs ekosisteminde, tiyatro eğitimi çoğu zaman bir istihdam vaadine indirgenmiş, daraltılmış bir “teknik eğitim” programına dönüşmektedir. Oysa pedagojinin asli derdi, tekniği asla yadsımadan, onu çok daha b...

The cognitive foundations of ritual monumentality: Multicausal pathways to the Neolithic in Southwest Asia*

Resim
Abstract This article reconceptualizes the Neolithic transformation in Southwest Asia as a cumulative and recursive process shaped by the interplay of symbolic cognition, ecological thresholds, ritual innovation, and demographic intensification. Departing from linear or monocausal models, it proposes that the emergence of agriculture, sedentism, and monumentality resulted not from discrete breakthroughs but from feedback loops between communication, cooperation, and cosmology. Drawing on recent archaeological evidence from sites such as Göbekli Tepe, Körtik Tepe, WF16, and Jericho, as well as theoretical insights from cognitive evolution and ritual theory, the paper argues that symbolic institutions—ritual, architecture, and myth—were not consequences of surplus, but preconditions for its development. It distinguishes between ancient symbolic potential and the formalization of shared meaning into durable, transmittable cultural systems. Rather than treating Göbekli Tepe as an anomaly, ...

Spinoza'nın kudret, Bakhtin'in karnaval ve Lecoq'un beden kavramlarının münasebeti üzerine*

Resim
Felsefe tarihinin en devrimci hamlelerinden biri, Baruch Spinoza’nın zihin ile beden, Tanrı ile doğa, iyi ile kötü arasındaki kadim duvarları yıkarak her şeyin tek bir tözün, tek bir doğanın farklı görünümleri olduğunu ilan etmesidir. Bu fikir, yani içkinlik felsefesi, Tanrı’yı gökyüzünden yeryüzüne, bedenin ve maddenin tam kalbine indirir. Bu, yalnızca soyut bir metafizik tartışma değil, aynı zamanda sahne sanatları için de derin sonuçlar doğuran bir aydınlanmadır. Eğer beden, ruhun bir hapishanesi ya da aşağı bir uzantısı değilse; eğer düşünce, yalnızca zihnin bir faaliyeti değilse, o halde sahnedeki beden ne anlama gelir? İşte bu sorunun en güçlü ve en pratik yanıtlarından biri, yirminci yüzyılın büyük tiyatro devrimcisi Jacques Lecoq’un pedagojisinde bulunur. Lecoq, Spinoza’nın felsefi sezgisini ete kemiğe büründürerek, bedeni yalnızca bir eylem aracı değil, bizatihi bir düşünme, bilme ve var olma merkezi olarak sahneye yerleştirmiştir. Bu iki düşünürün dünyası arasında köprü kuran...

Şahika Tekand’ın “Ölüyor Mu Ne?” oyununda biçim, güç ve kriz*

Resim
Şahika Tekand’ın “Ölüyor mu ne?” adlı yapıtı, Studio Oyuncuları’nın otuz yılı aşkın süredir geliştirdiği performatif tiyatro disiplininin en yetkin ve rafine örneklerinden biri olarak sahneye çıkıyor. Oyun, Tekand’ın yıllar içinde sistematik biçimde inşa ettiği Performative Staging and Acting Method’un neredeyse mekanik bir kusursuzluğa ulaştığı bir düzlemde sergileniyor. Her sözcük, jest, bakış ve pozisyon, önceden belirlenmiş bir ritmik düzene göre işler. Ortaya çıkan yapı yalnızca bir tiyatro metninin sahneye aktarımı değil; biçimsel, hatta geometrik bir düşüncenin, sahnede yüksek sanat biçimi olarak sınanmasıdır. Ancak biçimin bu denli merkeze yerleştirilmesi, oyunun tematik katmanlarında paradoksal bir boşluk hissi de doğurur. “Ölüyor mu ne?”, bir yandan Batı’nın antik mitolojisi ve modern absürd tiyatro kanonuna güçlü göndermelerle bağlanırken, diğer yandan güncel sosyopolitik gerçeklikten uzaklaşma riskini taşır. Bu yazı, Tekand’ın forma dayalı rejisinin olanaklarını ve sınırlıl...

Bağımsızlığın bedeli, kurumsallığın ezberi: Türkiye’de tiyatronun sahne arkası*

Resim
Türkiye’de tiyatro sahnesi, yalnızca oyunların değil; aynı zamanda emek ilişkilerinin, sınıfsal konumların, kültürel dönüşümlerin ve politik tercihler ile çatışmaların da sahnelendiği çok katmanlı bir alandır. "Bağımsız tiyatro" adıyla çoğalan sahne yapılarının artışı ilk bakışta bir kültürel canlılık gibi görünse de, bu çoğalmanın arkasında neoliberal kültür ekonomisinin dayattığı güvencesizlik, yarı-profesyonelleşmiş üretim ağları ve estetik riskten büyük ölçüde arındırılmış repertuvar tercihleri yer alır. Bu yazı, Türkiye’de tiyatro üretimini sürdüren hem bağımsız hem de kurumsal yapıları, tiyatro işletmeciliğinin ekonomik sıkışmalarını, televizyon ve dijital platformların yapısal etkilerini, tek kişilik oyunların ekonomi politiğini ve tiyatro eğitimindeki kurumsal boşlukları teorik bir çerçevede ele almaktadır. Eleştirinin odağında ise tiyatronun "özerklik" ile "devamlılık" arasında sıkışan varlık koşulları ve bu sıkışmanın sanatsal nitelikler üzerinde...

İnsan doğası: Tarihsel, ilişkisel ve ahlaki bir oluş süreci*

Resim
Modern düşünce, insanı çoğu zaman sabit bir “doğa” ile tanımlar: Rekabetçi, bencil, çıkarcı bir özne olarak. Bu yaklaşım, insanı tarihsel koşullardan ve toplumsal ilişkilerden yalıtarak, evrensel bir özle tanımlama eğilimindedir. Oysa insan doğası, genetik kodlardan ibaret değildir; tarihsel olarak kurulan, kültürel olarak inşa edilen ve ilişkiler içinde gelişen bir oluş sürecidir. İnsan, doğuştan tamamlanmış bir varlık değil, yaşadığı topluluk içinde anlam kazanan, kendini başkalarının bakışıyla yeniden kuran bir faildir. Bu ilişkisel doğa anlayışı, çağdaş gelişimsel psikoloji ve özellikle Michael Tomasello’nun teorisinde güçlü bir biçimde karşımıza çıkar. Tomasello’ya göre insanın evrimsel tarihindeki en büyük kırılma noktası, yüksek düzeyde işbirliğine dayalı sosyal yaşam kurma kapasitesidir. İnsan türü, yaklaşık 400.000 yıl önce evrimsel olarak ortak niyet geliştirme yetisi kazanarak; 100.000 yıl önce ise kolektif niyet ve kültürel norm üretimiyle, diğer canlılardan farklılaşmıştır...

From constructivism to cultural cognition: A comparative analysis of Piaget, Vygotsky, and Tomasello's theories of cognitive development*

Resim
Abstract This study explores the developmental theories of Jean Piaget, Lev Vygotsky, and Michael Tomasello, three seminal figures in the field of cognitive psychology. Piaget's theory of genetic epistemology emphasizes the biological stages of cognitive development, highlighting how children construct knowledge through active interaction with their environment. Vygotsky introduces a sociocultural perspective, asserting that cognitive development is fundamentally shaped by social interactions and cultural tools, particularly language. Tomasello builds upon these foundations by integrating comparative primate studies, proposing that shared intentionality and cultural learning are unique to human cognition. Through a comprehensive examination of their theories, this study compares and critiques their contributions, illuminating the evolution of developmental psychology from individualistic to more socially and culturally integrated models. The analysis underscores the significance of...

Psikolojiye giriş II* (Kitap)

Resim
Önsöz Elinizdeki kitap, insan zihni ve davranışını anlamaya yönelik çok yönlü perspektifler sunan, bir giriş kitabı için fazla özgün bir çalışma olarak hazırlanmıştır. İlk ciltte psikolojinin temel kavram ve teorilerini kapsamlı bir biçimde ele alarak sağlam bir zemin oluşturmuştuk. Ancak günümüzde psikolojiyi yalnızca bireysel zihin süreçleriyle ele almak yeterli olmamaktadır; insanı daha geniş, disiplinler arası bir çerçevede incelemek gereklidir. Bu yüzden Psikolojiye Giriş II’de, psikolojiyi fizik, biyoloji, sosyoloji, antropoloji, ekonomi, sanat ve teknoloji gibi alanlarla etkileşim içinde ele almak hedeflenmiştir. Kitap, evrenin fiziksel ve biyolojik doğasından, toplumsal dinamikler ve kültürel etkiler gibi bireyin yaşantısına doğrudan yansıyan konulara kadar geniş bir içeriğe sahiptir. Dijital dünyanın birey ve toplum üzerindeki etkilerinden, sanatsal yaratım süreçlerinin psikolojik temellerine ve ekonomi ile psikoloji arasındaki ilişkiye kadar birçok alanı kapsayan çok yönlü bi...

The future of digital education:
 Artificial Intelligence, the Metaverse, and the transformation of education*

Resim
Abstract This article examines the historical evolution of education, highlighting significant shifts shaped by sociocultural dynamics and technological advancements. In early human societies, education was an organic process, rooted in communal activities essential for survival. As societies progressed, education became more structured, serving not only as a tool for intellectual development but also as a means to reinforce social hierarchies, particularly during the Ancient Greek period and the Middle Ages. The Industrial Revolution marked a transformative shift, where education systems were standardised to meet the needs of an industrialised society, mirroring the factory environment to instil discipline and conformity. The introduction of radio and television in the 20th century further democratised education, making it more accessible and blurring the boundaries between traditional educational settings and daily life. The article underscores how digital technologies, especially th...

Psikolojiye giriş I* (Kitap)

Resim
Önsöz Bu kitap, modern psikolojinin temel kavramlarını ve yaklaşımlarını ele alarak, psikolojiye yeni adım atan öğrenciler ve konuyla ilgilenen tüm okuyucular için anlaşılır ve kapsamlı bir rehber sunmayı amaçlamaktadır. "Psikolojiye Giriş" adlı bu eser, psikoloji biliminin geniş yelpazesi içinde yer alan temel konuları özenle seçerek, okuyuculara hem teorik hem de pratik bilgilerle donanmış bir başlangıç noktası sunar. Kitabın içeriği, psikolojinin tarihsel gelişiminden başlayarak, insan davranışını ve zihinsel süreçleri inceleyen çeşitli psikolojik yaklaşımlara kadar geniş bir kapsamı içermektedir. Bilimsel yöntemler, bilişsel süreçler, öğrenme, algı, güdülenme, kişilik, gelişim ve ruh sağlığı gibi temel konular, sade ve anlaşılır bir dille ele alınmıştır. Her bölüm, öğrencilerin ve okuyucuların konuları doğru anlamalarını sağlayacak şekilde yapılandırılmış, aynı zamanda akademik olarak sağlam ve çağdaş temellere dayanan bilgilerle desteklenmiştir. Bu kitabı hazırlarken en ...

Gelişimsel psikolojiye ilk bakış* (Video)

Resim
Bu bölümde; gelişimsel süreçler, gelişimsel değişme ile ilgili temel kavramları ve yaşam boyu gelişim anlayışının temel ilkelerini ve nasıl araştırılması gerektiği konusunu gözden geçireceğiz. Ayrıca gelişimsel psikolojinin tarihini ele alacağız. * Yıldız, T. (2024). Gelişimsel psikolojiye ilk bakış. S. Karakelle ve T. Yıldız (Ed.),  Gelişim Psikolojisi  (s.1-25) içinde. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayınları. ( .PDF )

Dijital teknoloji bağlamında insan ve öğrenmesinin psikolojisi üzerine*

Resim
Bu metni nerede okuduğunuzu bilmem imkansız ama şundan eminim: Evinizde, parkta, kütüphanede, okulda, arabada, uçakta, gemide, her neredeyseniz, çevrenizi elektrik enerjisi taşıyan kablolar sarmış durumda. Hatta bazıları ışık iletiyor. Çevrenizdeki makineler bu enerjiyle çalışıyor. Çoğumuz, çalışırken, eğlenirken, öğrenirken bu makinelerden bazılarıyla doğrudan ve/ya devamlı olarak temas halindeyiz. Evet, bilgisayarlar, ekranlar, dolayısıyla çipler her yerde. Bugün yeni doğanların ilk gördüğü şeylerden biri doğumhanelerdeki bilgisayarlar ile saniyede onlarca defa yanıp sönen milyonlarca minik renkli ampulden oluşan ekranları. Bugün bebekler, daha anne karnındayken, doğal sesler kadar hoparlörler tarafından oluşturulan sesleri de duyuyor; doğrudan bir müzik aletinden gelen seslerden çok, genellikle bir telefon ya da televizyondan gelen seslerle ilk müzik deneyimini yaşıyor. Birkaç kuşaktır insanlar, makinelerin domine ettiği bu çevreye daha doğmadan maruz kalmaya başlıyor. Hepimiz her a...

Uzaktan eğitim ne değildir? (Video)

Resim
  Moderatör: Umut Bural Konuk: Tolga Yıldız BEMTEG aracılığıyla

Türkiye'de yapay zeka (Video)

Resim
  Eğitim Gündemi Moderatör:  İbrahim Hakan Karataş Konuk: Tolga Yıldız İlke Vakfı  aracılığıyla

Yapay zeka öğretmenler (Video)

Resim
  Eğitim Gündemi Moderatör:  İbrahim Hakan Karataş Konuk: Tolga Yıldız İlke Vakfı  aracılığıyla

Milliyet Gazetesi ile röportajımız*

Resim
Eğitimde çığır açacak! 3 yaşındaki çocuk bile Metaverse ile kolayca öğrenebiliyor "Sıradan bir video oyunu veya eğlence platformundan çok daha fazlası olan Metaverse, yeni meslekler edinme ve eğitim-öğretim sürecinde de pek çok yenilik ve kolaylık yaratacak. Metaverse'ün mevcut fiziksel dünyanın sanal ortamdaki bir kopyası olacağını söyleyen uzmanlara göre, yapay zeka ile yürütülen eğitim sürecinin pek çok avantajı var. Ancak çocukların Metaverse'ü doğru şekilde tanımasında ailelere de büyük görevler düşüyor." * Röportaj için lütfen tıklayınız .

Metaverse (Video)

Resim
  Eğitim Gündemi Moderatör:  İbrahim Hakan Karataş Konuk: Tolga Yıldız İlke Vakfı  aracılığıyla

Psikotalks röportajımız (Video)

Resim