Kayıtlar

Mental Representation etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

The cognitive foundations of ritual monumentality: Multicausal pathways to the Neolithic in Southwest Asia*

Resim
Abstract This article reconceptualizes the Neolithic transformation in Southwest Asia as a cumulative and recursive process shaped by the interplay of symbolic cognition, ecological thresholds, ritual innovation, and demographic intensification. Departing from linear or monocausal models, it proposes that the emergence of agriculture, sedentism, and monumentality resulted not from discrete breakthroughs but from feedback loops between communication, cooperation, and cosmology. Drawing on recent archaeological evidence from sites such as Göbekli Tepe, Körtik Tepe, WF16, and Jericho, as well as theoretical insights from cognitive evolution and ritual theory, the paper argues that symbolic institutions—ritual, architecture, and myth—were not consequences of surplus, but preconditions for its development. It distinguishes between ancient symbolic potential and the formalization of shared meaning into durable, transmittable cultural systems. Rather than treating Göbekli Tepe as an anomaly, ...

Kukla: Temsil, algı ve gerçeklik*

Resim
Vual Urla’nın huzur dolu zeytinliğinde, ağaçların gölgesinde bir atölye… Birkaç rulo atık kâğıt ve biraz bant. Fiziksel gerçeklik bundan ibaretti. 12. Toprak Sahne Tiyatro Festivali kapsamında, Cengiz Samsun ve Sinem Öztürk yürütücülüğünde, profesyonel oyuncular, amatörler ve tiyatroseverlerden oluşan bir grup, bu basit malzemelerle çalışmaya başladı. Ortaya bir turna ve bir yılan çıktı. Ancak asıl olay, bu figürler hareket etmeye başladığında yaşandı. Birkaç kişinin kolektif bir çabayla, nötr yüzlerle ve adeta tek bir bedene dönüşerek canlandırdığı o buruşturulmuş kâğıt yığını, artık bir kâğıt yığını değildi. Süzülen bir turna, kıvrılan bir yılandı. Fiziksel nesne, algısal bir gerçekliğe dönüşmüştü. O an, atölyedeki herkes için tiyatronun en temel sorusu yeniden canlandı: Gerçeklik nedir ve sanat bu gerçekliği nasıl kurar? Bu yazı, kukla sanatını folklorik bir gelenek ya da küçümseyici bir ifadeyle “çocuk eğlencesi” olarak gören sığ bakışa bir itirazdır. Aksine, kuklanın psikolojik, a...

The minds we make: A philosophical inquiry into Theory of Mind and Artificial Intelligence*

Resim
Abstract This theoretical paper offers an in-depth examination of the intersection between Theory of Mind (ToM) and artificial intelligence (AI), drawing on developmental psychology and philosophical analysis. By investigating the key developmental stages at which children begin to understand that others have distinct mental states, the paper provides a framework for assessing the cognitive boundaries of AI systems. It critically interrogates the pervasive human inclination to anthropomorphize machines, particularly through the attribution of complex mental states like "knowing," "thinking," or "believing" to AI entities that lack subjective experience. The paper argues that AI, while capable of simulating cognitive processes, operates without the conscious awareness that defines human cognition, raising profound epistemological and ethical questions. It explores the broader implications of this projection for society, considering how our conceptualization...

Psikolojiye giriş I* (Kitap)

Resim
Önsöz Bu kitap, modern psikolojinin temel kavramlarını ve yaklaşımlarını ele alarak, psikolojiye yeni adım atan öğrenciler ve konuyla ilgilenen tüm okuyucular için anlaşılır ve kapsamlı bir rehber sunmayı amaçlamaktadır. "Psikolojiye Giriş" adlı bu eser, psikoloji biliminin geniş yelpazesi içinde yer alan temel konuları özenle seçerek, okuyuculara hem teorik hem de pratik bilgilerle donanmış bir başlangıç noktası sunar. Kitabın içeriği, psikolojinin tarihsel gelişiminden başlayarak, insan davranışını ve zihinsel süreçleri inceleyen çeşitli psikolojik yaklaşımlara kadar geniş bir kapsamı içermektedir. Bilimsel yöntemler, bilişsel süreçler, öğrenme, algı, güdülenme, kişilik, gelişim ve ruh sağlığı gibi temel konular, sade ve anlaşılır bir dille ele alınmıştır. Her bölüm, öğrencilerin ve okuyucuların konuları doğru anlamalarını sağlayacak şekilde yapılandırılmış, aynı zamanda akademik olarak sağlam ve çağdaş temellere dayanan bilgilerle desteklenmiştir. Bu kitabı hazırlarken en ...

Dijital teknoloji bağlamında insan ve öğrenmesinin psikolojisi üzerine*

Resim
Bu metni nerede okuduğunuzu bilmem imkansız ama şundan eminim: Evinizde, parkta, kütüphanede, okulda, arabada, uçakta, gemide, her neredeyseniz, çevrenizi elektrik enerjisi taşıyan kablolar sarmış durumda. Hatta bazıları ışık iletiyor. Çevrenizdeki makineler bu enerjiyle çalışıyor. Çoğumuz, çalışırken, eğlenirken, öğrenirken bu makinelerden bazılarıyla doğrudan ve/ya devamlı olarak temas halindeyiz. Evet, bilgisayarlar, ekranlar, dolayısıyla çipler her yerde. Bugün yeni doğanların ilk gördüğü şeylerden biri doğumhanelerdeki bilgisayarlar ile saniyede onlarca defa yanıp sönen milyonlarca minik renkli ampulden oluşan ekranları. Bugün bebekler, daha anne karnındayken, doğal sesler kadar hoparlörler tarafından oluşturulan sesleri de duyuyor; doğrudan bir müzik aletinden gelen seslerden çok, genellikle bir telefon ya da televizyondan gelen seslerle ilk müzik deneyimini yaşıyor. Birkaç kuşaktır insanlar, makinelerin domine ettiği bu çevreye daha doğmadan maruz kalmaya başlıyor. Hepimiz her a...

Metaverse (Video)

Resim
  Eğitim Gündemi Moderatör:  İbrahim Hakan Karataş Konuk: Tolga Yıldız İlke Vakfı  aracılığıyla

Kaçınılmaz değişim: Yapay zeka (Video)

Resim
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi 7. Psikoloji Günleri 6 Mart 2022, Haliç

İnsan-alet etkileşiminin kültürel ve psikolojik boyutları*

Resim
Bilinen canlılığın 3.8 milyar Dünya yılı evvel başladığını tahmin ediyoruz. Kategorilendirdiğimiz milyonlarca canlı türü var. Hepsi bu gezegen üzerinde yaşıyor. 1957’ye kadar da Dünya dışında hiçbir canlı gözlenmemişti. Dünya dışında gördüğümüz ilk canlının ismi Layka. Bir köpek. Bir uydu içinde Dünya’dan yörüngeye fırlatılmıştı. Dünya dışında gördüğümüz ilk “üstün zekalı yaşam formu” yine insan. Bizden biri. İsmi Yuri Gagarin. Bir kozmonot. O da Dünya’dan fırlatıldı. Dünya dışında başka bir gök cismi üzerinde gözlenen ilk canlı yine bir insandı. Dünya’nın uydusu olan Ay’da görüldü. İsmi Neil Armstrong. Ondan sonra on iki canlı daha gözlendi Ay yüzeyinde. Hepsi yine özel araçlar içinde, Dünya’dan Ay’a fırlatılmış insanlardı. Dünya dışında gözlenen canlıların hepsi Dünyalı ve Dünya’nın uzağında sadece belirli bir süre yaşayabiliyorlar. Şanslı olanlar Dünya’ya geri dönüyor. Layka şanssızdı mesela. Dünya’dan uzaklaşabilen bu Dünyalılar dışında, evrenin herhangi bir köşesinde Dünyalı olmay...

Gazete Duvar ile röportajımız*

Resim
Soldan sağa: Batuhan Saç, H.Şeyma Kara, Tolga Yıldız, Neslihan Oğuz "İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünden Hatice Şeyma Kara ve Neslihan Oğuz, hocaları Tolga Yıldız'ın danışmanlığında 54-66 aylık 96 çocuk üzerinde 'olumlu sosyal yalan' konusunu araştırdı. Yaptıkları çalışma Türkiye’de ilk örnekti. Yıldız öğrencilerinin başarısını Twitter'da duyurunca Kara ve Oğuz'dan haberdar olduk, çalışmalarını onlardan dinledik." * Röportaj için lütfen tıklayınız .

Boyut değiştirerek eşleme görevinde boyutlar aynı objenin sıfatları olursa üç yaş çocuklarının performansı artar mı?*

Özet Boyut Değiştirerek Kart Eşleme (BDKE) görevi, bir kural kullanımından diğerine geçiş becerisini (bilişsel esneklik) ölçer. Üç yaş çocukları, literatürde yaygın olarak kullanılan bu görevde genellikle başarısız olurlar. Ancak görevde kullanılan kartlardaki şeylerin boyutları ayrıştırıldığında üç yaşların performansı yükselmektedir. Bu fenomene dair iki yakın hipotez söz konusudur: Yeniden tanımlama ve zihinsel dosyalar. Bu çalışmanın amacı, BDKE görevi üzerinde yapılan farklı manipülasyonlarla bu iki hipotezi sınamaktır. Çalışmaya katılan üç yaş çocuklarına (N = 38), orijinal BDKE ve buna özdeş objelerin kullanıldığı bir versiyon ile kart yerine sürekli bir objenin ve buna özdeş kartların kullanıldığı iki versiyon daha olmak üzere dört görev uygulanmıştır. Sürekli şeyin kullanıldığı versiyonlarında eşleme o şeyin iki özelliği üzerinden yapılmıştır. Sonuçta bu görevler arasında anlamlı bir fark gözlenmemiştir. Ancak grup 42 aydan küçük ve büyük üç yaşlar olarak ikiye ayrıldığında, ...

Ne zaman ve neden konuşmaya başladık? (Video)

Resim
Düzensiz Sistemler Çalışma Grubu 17. Uluslararası Sempozyumu Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi, Şişli 1 Aralık 2017 15:30-16:30 Video için Uğur Cebeci 'ye teşekkür ederim.

Heptapodlar—Aborjinler*

Resim
Bilim kurgu filmleri temel bilimler (özellikle fizik) açısından bariz hatalı şeyler gösterir çoğu zaman. Başarılı kurgular olsalar da içlerinde pek bilim olmaz. O yüzden fantezi türüne daha yakın olur birçoğu. Fakat son yıllarda bu hatalar azalıyor. Misal, atmosfer yoksa sesin de olmayacağı anlaşıldı nihayetinde. Bilim kurgu türünün klasik temalarından "Dünya'ya gelen uzaylılarla ilk karşılaşma,” son zamanların ses getiren filmlerinden biri olan Arrival’da zaman, dilbilim ve iletişim üzerinden kurgulanmış. Nesnel varlıklarla kültürel varlıklar arasındaki o kategorik çizginin belirsizleşmesi sanırım pek görmediğimiz bir şey. Hoş olmuş. Hoş derken fikri ve kurgusu hoş ama dilbilim ve iletişim teorileri açısından film daha derin ve bilgi verici yapılabilirmiş gibi geldi bana. Filmin kurduğu dil-zaman ilişkisi, kurgu olarak hoştu ama filmde güdük bırakılmış çok acayip bilimsel bir yönü de var bu mevzunun. İlklerin günahı olmaz diyelim. Öyle görünüyor ki bilim kurguda özellik...

Türk Psikoloji Öğrencileri Çalışma Grubu ile röportajımız

Resim
http://www.tpocg.org/blog  Psikoloji deyince aklımıza ilk “klinik” geliyor ya da psikolojiyi klinikten ibaret sanıyoruz. Psikoloji gibi bir ucu biyolojide bir ucu felsefede olan bir disiplin için bu büyük bir haksızlık olsa gerek. Bir gelişim psikoloğuyla, daha da önemlisi bizden biriyle, TPÖÇG’ü, bizleri çok iyi tanıyan biriyle, yani İstanbul Üniversitesi Gelişim Psikolojisi Anabilim Dalı’ndan Tolga Yıldız’la röportaj yaptık:

Neolitik devrimin koşulları*

Yaklaşık 10 bin sene önce insanlık ani bir sıçrama geçirmiştir. Bilindik somut kanıtlar bunu kuşkuya yer bırakmayacak ölçüde doğrular. Beş bin sene önce yazının icadıyla (yani “tarih”in başlangıcıyla) bu somut kanıtlar iyice çarpıcı hale gelir. On bin sene önce Bereketli Hilal’de tarımın icat edilmesi sonucunda insan davranışlarının şimdiki şeklini aldığı düşünülür. Sırasıyla: Tarımın başlaması, dolayısıyla toprağa bağlı yerleşik hayata adım atılması, bunun üzerine boş zamanın artmasıyla birlikte soyutlama becerilerinin gelişmesi, dinin ortaya çıkışı ve böylece hem materyal hem de ideolojik şartların oluşması sonucu şehirlerin doğuşu. Bu silsileye kimsenin pek bir itirazı olduğunu sanmam. Ama benim var! Şimdi size anlatacağım hikaye, akademik çalışmalar ve yeni bulgulara dayanan bir bilimkurgu. Yani bilimde her zaman olduğu gibi tam anlamıyla kesin değil ama oldukça yeni, bugün için geçerli olan son bilgilerimizin genel bir tanıtımı ve yorumu buradan sonrası. * Yıldız, T. (2015)...