Tüm ulusların oyuncuları, birleşin: CAS’ın “Filler ve Karıncalar” yorumu üzerine*

Yaşar Kemal’in 1977’de yayımlanan Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca’sı, yazıldığı dönemin politik atmosferini aşarak, iktidar mekanizmalarına, sömürünün doğasına ve kolektif direnişin imkânlarına dair güçlü bir alegori sunar. Çocuk edebiyatı formatının sınırlarını zorlayan bu metin, fillerin (zorba iktidar/emperyal güç) karıncalar (emekçi halk/sömürülenler) üzerindeki tahakkümünü, kültürel asimilasyon çabalarını (filce öğrenme zorunluluğu, “her karınca bir fildir” propagandası ) ve bu düzene karşı filizlenen direnişi (Kırmızı Sakallı Topal Demirci ) masalsı bir dille işler. Cihangir Atölye Sahnesi’nin (CAS) Arzu Gamze Kılınç uyarlaması ve yönetimiyle sahneye taşıdığı Filler ve Karıncalar (2025), bu edebi ve politik mirası günümüz seyircisi için yeniden yorumlarken, CAS’ın kendi özgün tiyatro anlayışıyla da dikkat çekici bir diyalog kuruyor. Bu yorum, metnin alegorik yapısını korurken, onu psikolojik gerçekçilikten uzak, ritüelistik ve koreografik bir sahne diline tercüme ediyor; böylelikle hem Yaşar Kemal’in mesajını hem de CAS’ın kolektif üretim pratiğini aynı potada eritiyor.

Yaşar Kemal’in anlatısı, iktidarın yalnızca kaba kuvvetle değil, aynı zamanda rıza üreterek, dili ve kimliği manipüle ederek nasıl işlediğini gösterir. Filler Sultanı’nın karıncaları “fil” olduklarına ikna etme çabası, Gramsci’nin hegemonya kavramını akla getirir: Tahakküm, yalnızca zor yoluyla değil, aynı zamanda kültürel ve ideolojik aygıtlarla, ezilenin kendi rızasıyla da sürdürülür. CAS’ın sahnelemesi, bu mekanizmayı soyut bir fikir olarak bırakmaz, oyuncuların bedenleri ve sesleriyle somutlaştırır. Sahne üzerinde belirgin karakter psikolojileri yerine, toplumsal güçleri veya arketipleri temsil eden prototipler görürüz. Bu yaklaşım, anlatının masalsı kökenlerine ve kadim tiyatro biçimlerine (belki de Brecht’in gestus kavramını çağrıştıracak şekilde, toplumsal tavrı öne çıkaran fiziksel jestlere) yakın durur. Oyunculuklar, derinlemesine işlenmiş bireysel kişilikler yaratmak yerine, fillerin kibrini, karıncaların çalışkanlığını veya propagandayla uyuşmuşluğunu keskin çizgilerle çizer. Bu, bir “çocuk oyunu” formatının yetişkinler için dönüştürülmesi gibidir; naiflikten arındırılmış, ancak alegorinin gerektirdiği temsili netliği koruyan bir üslup benimsenir. Oyuncuların kullandığı az sayıda aksesuar ve özellikle seslerini dönüştürmek için başvurdukları vokal maskeler, bu stilize anlatımı destekleyen yaratıcı unsurlar olarak öne çıkar.

* Yıldız, T. (2025). Tüm ulusların oyuncuları, birleşin: CAS’ın “Filler ve Karıncalar” yorumu üzerine. Tiyatro Tiyatro Dergisihttps://tiyatrodergisi.com.tr/tum-uluslarin-oyunculari-birlesin-casin-filler-ve-karincalar-yorumu-uzerine/ (Erişim tarihi: 26 Ekim 2025)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zihin ve bedenin neoliberal yeniden tasarımı | Bir Taş Devri masalı: 
Evrimsel psikoloji*

İnsan doğası: Tarihsel, ilişkisel ve ahlaki bir oluş süreci*