Tiyatronun tutmayan ayarı:
 "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" uyarlamasına dair notlar*

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Türkiye’nin modernleşme sürecine dair kolektif bilinçdışının ironik ve alegorik bir kaydını tutar. Bu çok katmanlı metnin sahneye uyarlanması, hem heyecan verici hem de yapısal açıdan oldukça riskli bir girişimdir. Serdar Biliş’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Serkan Keskin gibi güçlü bir oyuncunun varlığıyla seyirciye umut verici bir buluşma vaat etse de, izlediğim 16 Mayıs Harbiye temsilinde bu vaadin tam anlamıyla karşılanamadığına tanık oldum. Bunun başlıca nedeni, Tanpınar’ın tiyatral olarak zengin ama yapısal olarak kırılgan edebi evreninin, sahne düzenine aktarıldığında kendi ağırlığı altında çökme riski taşıması. Bu temsilde ne yazık ki olan da buydu.

Tanpınar’ın romanı, Hayri İrdal’ın yaşamını temel alarak Türkiye’nin tarihsel ve zihinsel dönüşümünü simgeler. Bu dönüşüm, düşsel ve büyülü bir geçmişten, modernleşmenin çarpık tezahürlerine uzanan bir rotada ilerler. Her ne kadar diğer romanlarına kıyasla Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde zaman çizgisel görünse de, bu doğrusal akış Tanpınar’ın bilinç-akışı ve belleğe yaslanan çağrışımsal anlatı tarzını dışlamaz. Dolayısıyla anlatı, yalnızca bireysel bir biyografi değil, zihinsel bir dönüşümün alegorisidir.

* Yıldız, T. (2025). Tiyatronun tutmayan ayarı:
 "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" uyarlamasına dair notlar. Tiyatro Tiyatro Dergisihttps://tiyatrodergisi.com.tr/tiyatronun-tutmayan-ayari-saatleri-ayarlama-enstitusu-uyarlamasina-dair-notlar/ (Erişim tarihi: 26 Mayıs 2025)
Ayrıca Tiyatral Gazete'nin 14. sayısında (Haziran 2025) yayınlanmıştır.

Popüler Yayınlar